20 Ekim 2008 Pazartesi

Bıldırcın Besleme

Besleme


Yumurtadan çıkan yavrular 7-9 gram gelirler. Civcivlere 3’ üncü haftaya kadar yüzde 28 proteinli yemler verilir, 4-6. haftada ise yüzde 20-24 proteine düşürülür. Yumurtlayanlara yüzde 17 proteinli, damızlık olanlara da yüzde 23 proteinli yemler verilir. Enerji ihtiyaçları ise 2800-3000 kalori arasında değişir. Bıldırcınlar günde 25-30 gram yem tüketirler. Bir bıldırcın, 6’ıncı haftadaki kesime kadar 700–900 gram yem tüketir. Yem fabrikaları bıldırcın yemi yapabilir. Yoksa, hindi palazı yemi veya civciv yemleri de kullanılabilir. Bıldırcın yetiştiriciliğinde de kümeslerin, kafeslerin ve ekipmanların temizliği ve dezenfeksiyonu çok önem taşır.

18 Ekim 2008 Cumartesi

Bıldırcın Avı

BILDIRCIN AVI
Her yeni av sezonu bıldırcın avıyla açılır. Avcılığa yeni başlayanların genelde ilk gittikleri av, bıldırcın avıdır. Diğer
avlara nazaran daha kolaydır. Yeterince avlanma olasılığı yüksek olduğu için de zevklidir. Çok az giyim ve teçhizat gereklidir. Av merası; anız tabir edilen tarlalar, kısa otluklar, gündöndü veya diğer sebze türü bitkilerin mevcut olduğu tarla ve bahçelerdir. Ava yeni başlayanlar, bu arazilerde kolayca yürüyebilirler. Bıldırcın, genelde düz uçuşlu bir kuş olduğu için tecrübeli avcılar nadiren boşa atarlar. Ancak, bütün bunlara rağmen bıldırcın avının da kendine göre bazı incelikleri vardır.
TÜFEK
Bıldırcın avının tüfeği, avcılığa yeni başlayanlar için, her avda olduğu gibi 12 çaplı bir silahtır. Bu silahın namlu boyu 60-65cm., şokları da 4/4 (silindir/ silindir) veya 2/4 (silindir / yarım silindir) olabilir.
FİŞEK
Kullanılacak fişekteki saçmalar l0 veya 11 numara olabilir. Bu noktada avcıların sıkça içine düştükleri bir yanlışlık da, bu ava giden avcıların genellikle ellerindeki kötü fişekleri bıldırcın avında kullanmalarıdır. Bu davranış tamamen yanlış olup, avcı etiğine ters düşer.
KIYAFET
Bıldırcın avı yurdumuzda ağustos ayı ortasında başlar. Bir gömlek, yelek ve fazla kalın olmayan ama diken geçirmeyen bir pantolon ile yüksek konçlu rahat bir spor ayakkabı bu iş için yeterlidir. Giyim konusunda dikkat edilmesi gereken en önemli nokta üstünüze giyeceğiniz kırmızı bir yelek ve özellikle kırmızı bir şapkadır. En sık av kazaları, özellikle meraların da kalabalık olması nedeniyle bıldırcın avlarında meydana gelmektedir, iyi bir güneş gözlüğü, sizi belki de gözünüze gelebilecek bir saçmadan korur.

16 Ekim 2008 Perşembe

BILDIRCINLARDA BESLENME

BESLENME

8.1. Besin Madde Gereksinimleri
8.1.1. Protein gereksinimi
8.1.2. Aminoasit Gereksinim
8.1.3. Mineral Madde Gereksinimi
8.1.4. Vitamin Gereksinimi

Bıldırcın yetiştirmede, damızlıkların, gerekse et için kesilecek olanların çeşitli dönemlerde beslenmelerine özen gösterilmesi, başarının temel ilkelerinden biridir. Bıldırcınların beslenmeleri konusunda tavuklarda olduğu kadar yoğun çalışmalar yoksa da yapılan kimi çalışmalar ve kanatların genel besleme ilkeleri göz önüne alınarak uygulamaya yönelik çeşitli bilgiler ve öneriler bu bölümde sunulmuştur.

8.1. Besin Madde Gereksinimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Bıldırcınların verim yönlerine ve gelişme dönemlerine göre kullanılacak temel yem izlencesi çizelge 18’ de verilmiştir.

8.1.1 Protein Gereksinimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Bıldırcın yavruları çok hızlı gelişir. Bu nedenle başlama yemlerinde % 25 -28 düzeyinde protein bulunmalıdır. İlk 3 hafta boyunca yavruların başlama yemi ile beslenmeleri gerekir. Bu dönemde enerji gereksinimi ise 2600-3000 Kcal ME/kg’ dır. Genellikle yem fabrikaları az miktarda özel yem siparişlerini kabul etmediği için ilk üç haftalık dönemde yüksek proteinli ve enerjili hini başlama yemi kullanılması önerilmektedir. Ülkemizde ise istenildiği zaman istenildiği kadar hindi başlama yemi bulunamazsa özel bıldırcın başlama yemi için etlik civciv başlama yemine protein desteği yaparak pratik çözüm bulunabilir. Bu amaçla nasıl bir karışım yapılabileceğine ilişkin kimi seçenekler Çizelge 19’ da sunulmuştur.

8.1.2. Aminoasit Gereksinimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Diğer kanatlılarda olduğu gibi bıldırcınlarda da proteinin niceliği ile birlikte niteliği, yani içerdiği amino asit düzeyleri de önem taşır. Bıldırcınlarda % 27 protein ve 2800 Kcal ME/kg enerji içeren yem kanallarında % 1.3 sindirilebilir. Lysine, % 0.4 methionine ve % 0.27 Cystine olmak üzere % 0.75 toplam kükürtlü amino asit düzeyi hem 0-3 hem de 0-5 hafta arasındaki dönemlerde maksimum gelişme ve yemden yararlanma için yeterlidir. Protein içeriği % 24 olan başlama yemine % 0.15 methionine ve % 0.2 Lysine katılması gelişme ve yemden yararlanma bakımından olumlu sonuç vermiştir. Protein düzeyi % 27’ye yükseldiğinde methioine ve lysine katkısının önemli bir yararı olmamıştır. Yem yapımcıları ve araştırıcılar için kaynak olmak üzere Çizelge 20’ de Japon bıldırcınlarının çeşitli besin madde gereksinimleri verilmiştir.

Çizelge 18: Beslenme İzlencesi

Dönem Protein (%) Yem Türü
Büyütme (0-3 hafta) 25-28 Hindi Başlama Yemi
Gelişme (3-6 hafta) 20 Civciv Başlama Yemi
Yumurtlama 17 Tavuk Yumurta Yemi
Damızlıklar 20 Civciv Başlama Yemi ve Ek Kalsiyum

Çizelge 19: Etlik civciv başlama yemi kullanılarak oluşturulan bıldırcın başlama yemi örnekleri

Karışımdaki Yem Çeşidi Karmadaki Oran (%) Protein(%) Karmadaki Oran (%) Protein (%)
Başlama Yemi 60 13.2 70 15.4
Et- Kemik 5 2.0 5 2.0
Soya Küspesi 20 8.0 10 4.0
Ayçiçeği Küspesi 15 5.2 15 5.2
Toplam 100 28.4 100 26.6

8.1.3 Mineral Madde Gereksinimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu] [Sonraki Konu]

Bıldırcın için başlama ve gelişme yemlerinde 5 0.80 kalsiyum ve % 0.30 fosfor yeterli görülmektedir. Yumurta yemlerinde ise kalsiyum ve fosfor sırasıyla % 3 ve % 0.45 düzeyinde yükseltilmelidir. Araştırmalar maksimum yumurta verimi ve kabuk kalitesi için Japon bıldırcınlarının yumurta döneminde % 3’ den daha çok kalsiyuma gerek duyduklarını göstermiştir. Kireç taşı, midye ve yumurta kabuğu gibi değişik kalsiyum kaynaklarının da verim ve kabuk niteliği üzerine etkisi yönünden bir farklılık bulunmamıştır. Ancak ülkemizde değişik Ca kaynaklarının denenmesinde yarar vardır. Diğer mineral madde gereksinimleri için Çizelge 20’deki değerler göz önüne alınmalıdır.

8.1.4 Vitamin Gereksinimi
[Konu Başlığı] [Önceki Konu]

Bıldırcın yemlerinde A vitamini katkısı önem taşır. Çizelge 20’ de verilen gereksinimi karşılayabilmek için 50 haftalık oluncaya kadar hem et hem de yumurta yönlü bıldırcınlar için 4000-6000 I.U.A. vitamini katkısı gerekmektedir. Böylece gelişme, yumurta verimi, yemden yararlanma, yumurta niteliği, döllülük oranı ve çıkış gücü gibi özellikler bakımından olumlu sonuçlar alınabilmektedir.

BILDIRCIN YETİŞTİRİCİLİĞİ

Bıldırcın yetiştiriciliği, gelişmekte olan ülkelerdeki hayvansal protein açığını karşı lamak için pratik ve uygulanabilir bir seçenek olarak tavsiye edilmektedir.Çünkü bıldırcın ların vücut yapıları küçüktür, birkaç yüz adet bıldırcının küçük bir alanda muhafaza

edilmesi mümkün olup,barınak ve binalarının yapımı ve gerekli malzemelerinin temin edilme maliyetleri ucuz olabilmektedir. Bıldırcının kasaplık olarak yetişme süre sinin 6 hafta olması ve bu sürede tükettiği yemin miktarının az olması ekonomik kriz lerden etkilenmesi daha az olabilmektedir. Bunlara ilave olarak, bıldırcınlar,köy ve aile şartlarında ticari amaçla üretimlerde, potansiyel seçkin bir yere sahiptir. Bununla beraber, bıldırcınlar, tavuk ve koyunlara benzemez, bunlar evcil içgüdüye sahip de ğildir ve yerleştirildikleri bir yerde kalmazlar. Bunların özgür kuş olmaları dolayısıyla, kapalı mekanda muhafaza edilmesi daha uygundur. Yumurtası çiğ olarak içildiğinde astım hastalığına iyi geldiği bilinmektedir.Bıldırcın eti, yemek lezzeti bakımından müşteriler arasında artan bir popülerite kazanmakta olup, özellikle yağı ve koleste rolü düşük hayvansal protein kaynaklı gıdaların aranmasında iyi bir alternatif olmakta dır.

Pazar ürünleri:

Bıldırcın yetiştiriciliği iki ana ürün üzerine kurulmuştur.Yumurta ve et. Yılda 250-300 yumurta verirler. Yumurtaları 9-12 gr. ağırlığındadır. Bıldırcın yumurtası, küre biçim inde olup, kabuk rengi , koyu kahverengiden maviye veya beyaza kadar ve siyah yada mavi benekli olarak çeşitli değişik karakterlerdedir.Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtasına göre fosfor ve demir bakımından daha zengindir. Ayrıca bıldırcın yumur tasının tadı tavuk yumurtasına benzer, Bunlar genellikle, katı haşlama, salamura, kız artma yada omlet şeklinde servis yapılır ve büyüklükleri dolayısı ile çerez yada sala ta malzemesi olarak kullanılmaktadır. Günümüzde marketlerde bol miktarda satıl maktadır. Bıldırcın 5-6 haftalık olunca kesim çağına gelir. Canlı ağırlığı 120-150 gr. karkas ağırlığı ise 105-115 gr. arasında gelmektedir. Islah yolu ile bu ağırlıklar daha da artırılabilir. Bıldırcın etinin, koyu renkli, yumuşak ve lezzetli olup, yemek için broiler tavukların kullanıldığı her türlü tarzda hazırlanması mümkündür. Kuşlar paketlenmeden önce, normal olarak göğüs kemikleri alınıp, bacak kemikleri yerinde bırakılır ve satış noktalarına ulaştırılır. Bıldırcın eti mükemmel bir ve Niasin B1, B2, B6 vitaminleri, mineral ve yağ asitleri ile pantotenik asit kaynağı olduğu belirlenmiştir.

Barındırma:

Et üretimi amacıyla bıldırcın yetiştirmek isteyenler besiye alacakları yavruları kendileri üretmek zorundadır. Çünkü besi için gereken yavruları üreten özel kuluçka işletmeleri yoktur. Bu nedenle üretici, damızlık yetiştiriciliği, kuluçkalık ve besicilik gibi üretimdeki çeşitli aşamaların zorluklarını göğüslemek durumundadır. Ancak bu zorluklarına karşılık küçük bir kapalı alanda yeterli ve karlı üretim yapılabilmesi gibi bıldırcın yetiştiriciliğinin önemli bir üstünlüğü vardır.

Bıldırcın işletmesi kurulacak arazide yol, su ve elektrik gibi olanaklar bulunmalı, yoksa bunlar sağlanmalıdır. İşletme sakin bir yerde kurulmalı, Pazar için iyi ulaşım imkanları olmalıdır. Yerleşim alanları içinde bıldırcın işletmesi kurulması doğru değildir. Sinek ve kokuya neden olmasından dolayı çevreden şikayetler olabilir.

Bıldırcın üretiminde damızlıkların barındırılması, yavruların büyütülmesi ve besi için kümes yada kümeslere gereksinim vardır. Ayrıca yavru üretimi için bir kuluçka birimi olmalıdır. Bu birimler kapasiteye göre ayrı binalar biçiminde yapılabileceği gibi, aynı bina içinde çeşitli amaçlara uygun bölmeler biçiminde de olabilir. Her işletme amaçladığı üretim kapasitesine göre binanın ve bölmelerin büyüklüğünü belirlemelidir.

Bıldırcın kümeslerinin yönü, yani uzun eksenin doğrultusu, kümesin sıcaklıktan etkilenmesi bakımından önem taşır. Sıcak bölgelerde yaz aylarında güneşin olumsuz etkisinden kaçınmak için uzun eksen Doğu-Batı doğrultusunda olmalıdır. Eğer saçak uzunluğu da yeterli olursa, güneş yaz aylarında dik bir yörünge çizdiği için kümes içi sıcaklığının aşırı yükselmesi önlenmiş olur. Sıcak olan bölgelerde 1.5 m. ye varan saçak uzunlukları önerilmektedir. Soğuk bölgelerde kümesler Kuzey-Güney yönünde yapılabilir. Böylece kümesin daha çok ısınması sağlanabilir. Yüksek yerlerde ve deniz kıyılarında kuvvetli rüzgar zararlı bir etmendir. Bundan dolayı kümeslerin rüzgara açık olarak yapılması doğru olmaz.

Kümesler açık yada kapalı olarak yapılabilir. Ülkemiz koşullarında açık kümesler(perdeli-pencereli) tercih edilebilir. Kümeslerin yada kümes içinde çeşitli amaçlar için kullanılacak bölmelerin büyüklüğü, öngörülen üretim kapasitesine, barındırma sistemine (kafes veya yer) ve kuşkusuz sermaye durumuna göre değişir. Yerde yetiştirme tercih edilirse yataklı sistem kullanılabilir. Bu durumda yazın yetiştirmede 3-5 cm., kışın 5-8 cm. Yüksekliğinde odun talaşı, çeltik kavuzu veya saman yataklık olarak kullanılmalıdır. Kümes büyüklüğünün belirlenmesinde ölçü olarak metre kare taban alanında barındırılacak hayvan sayısının alınması gerekir. Erişkin bıldırcınlarda optimal kümes ısısı 21-27 0C arasındadır.

Bıldırcın Kafesleri :

Kafes sistemi hem et ve yumurta üretiminde hem de büyütme döneminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir kafes gözünün taban ölçüleri olarak 15 x 15 , 15 x 20 , 15 x 25 cm boyutlarından herhangi biri seçilebilir. Yükseklik ise 15- 17 cm olmalıdır. Bu boyutlardaki bir kafes gözüne 2 – 4 bıldırcın konulabilir.Küçük ölçüde yapılırsa bir erkek bir dişi, büyük ölçüde olanına ise bir erkek 2-3 dişi konması uygundur.

Apartman tipi kafes sisteminde her kafes katının altında gübre birikmesi için eternit ten düz bir yüzey bulunmalıdır. Bu katlarda biriken gübre otomatik olarak yada insan gücü ile temizlenebilir. Kaliforniya tipi kafeslerde ise gübre doğrudan kümes tabanına düşer ve orada birikir. Gübrenin sık sık toplanıp dışarı çıkarılması kümes havasının temizliği açısından iyidir. Hangi tip kafes olursa olsun, kafes taban ızgarasının delik boyutları 1 x1.5 cm olmalıdır. Arka, üst ve yanların ölçüleri ise 2.5 x 4 veya 2 x 5 cm olmalıdır. Kafes tabanının yumurtalık yönüne doğru 15 eğimli olması gerekir. Böylece yumurtanın yuvarlanarak yumurtalık kesimine gelmesi ve kolayca toplanması sağlanır. Yumurtalığa boydan boya bir lastik hortum veya sünger şerit takılması yuvarlanan yumurtanın tele çarparak kırılmasına engel olur. Bıldırcın yumurtalarının kabukları ince ve dayanıksız olduğundan bu önlemin alınmasında büyük yarar vardır. Bıldırcınlar kafeslerde büyük gruplar halinde de barındırılabilir. Grup düzeyinde barındırmada bir gruptaki bıldırcın sayısı 50 den çok olmamalıdır. Aşağıda bu tip barındırma için uygun ölçüler verilmiştir.

25 bıldırcın için : 60 x 60 x 30 cm

50 bıldırcın için : 60 x 120 x 30 cm

Sıçramalar nedeni ile incinme ve yaralanmalara engel olmak için yüksekliğin 30 cm yi geçmemesi gerekir.

Bıldırcın Üretimi :

Üretim, kuluçka makinalarına yumurta konularak yapılır. Bıldırcınlar çok kısa sürede cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler yaklaşık 42 günde yumurtlamaya başlar.Erkek bıldırcınlarda ise sperma üretimi 36 gün gibi daha erken bir yaşta başlamaktadır. Ancak, döllü yumurta bulmak kolay değildir. Her erkek bıldırcına 2-3 dişi verilmelidir. Bu şekilde döllü yumurta oranı artmaktadır. Bıldırcın üretimi için, damızlık bıldırcın alınıp, onların yumurtası ile işe başlanabilir. Ancak söz konusu bıldırcınlar 2-3 haftalıktan daha yaşlı olmamalıdır. Bıldırcınlarda yumurtlamaya başlama yaşı 35-50 gün arasında değişir. Yaklaşık 56-60 günlerde en yüksek düzeye erişir. Doğal aydınlatma durumunda Mart ayında Eylül’e kadar 50-100 kadar yumurta yaparlar ve sonra 1.5 aylık tüy değiştirme dönemine girerler. Modern yetiştirme koşullarında ise yıl boyunca 250-300 yumurta verir. Optimum aydınlatma süreleri 14-18 saattir.

Kuluçkalık yumurtaların seçiminde temizlik, kabuk sağlamlığı ve ağırlık göz önüne alınması gereken özelliklerdir. Damızlıklardan elde edilen yumurtaların biriktirilme zorunluluğu varsa, uygun koşullarda tutulmalıdır, ortam sıcaklığı 16-18 0C, oransal nem ise %75-80 arasında olması istenir. Makineye konulacak yeterli yumurta üretilmediği durumlarda yumurtalar 10-15 gün kadar biriktirilebilir. Yumurtalar raflarda ya yatay, yada sivri ucu aşağıya gelecek biçimde tutulurlar. Bir haftadan daha uzun süre bekletilen yumurtaların günde bir kez çevrilmesinde yarar vardır.

Kuluçka makinası ile bıldırcınları üretmek için makinede dört koşulu uygun biçimde yerine getirilmesi gerekir. Bunlar sıcaklık, nem, havalandırma ve çevirmedir.Bıldırcınlarda kuluçka süresi 17-18 gündür. Makinenin kuluçkalık bölmesinde sıcaklık 37,5 0C olmalıdır. Son iki günde sıcaklık 1 0C kadar düşürülebilir. Sıcaklık ve nemden başka makine ile havalandırma ve yumurtaların çevrilmesi de gereklidir. Havalandırma makinenin üst kesiminde bulunan bir yada birkaç havalandırma deliği yada penceresi ile sağlanır. Makinenin içine yerleştirilen bir vantilatör yardımı ile pis havanın çıkması ve temiz havanın girmesi gerçekleştirilir. Kuluçka süresini ilk 14 gününde yumurtalar her 2-4 saatte bir kez yada günde en az 5 kez çevrilmelidir. Otomatik çevirme yapılacaksa saatte bir kez yapılmalıdır.Son iki gününde yumurtalar çıkış bölmesinde tutulurlar.

Makineye konulan her yüz yumurtadan çıkan yavru sayısı kuluçka randımanını verir.

Makineye konulan her yüz yumurtadan döllü olanlarının sayısı döllülük oranını verir.Uygulama kolaylığı açısından döllülük denetimi çıkıştan 2-5 gün kadar önce yumurtaların çıkış bölmesine alınması sırasında yapılır.

Döllü yumurtalardan çıkan civcivlerin yüzdesi çıkış gücünü verir.

Kuluçka kapasitesinin ve damızlık sürü büyüklüğünün hesaplanması:

Pazar araştırması sonucunda haftada 1000 adet bıldırcın satabileceği belirlenmiş ise, bu miktarın %10 kadar fazlasını her hafta makineden çıkarmak gerekir. Çünkü büyütme döneminde bıldırcın yavrularının yaklaşık %5-10 unun ölebileceği düşünülmelidir. Böylece müşterilere yapılacak bağlantılar aksatılmadan gerçekleştirilebilir. Her hafta 100 adet yavru çıkarabilmek için %90 döllülük oranı ve %80 çıkış gücü varsayımı ile yaklaşık 1550 adet yumurtaya gereksinim vardır. Öyle ise her gün damızlık sürüden yaklaşık 225 adet yumurta almalıyız. Bunları bir hafta boyunca biriktirerek makineye koyarız. Her hafta konulan 1550 yumurtanın %90 kadarının döllü olduğunu düşünürsek, kuluçka süresinin 15. gününde 1376-1400 adet dolayında döllü yumurtanın makinanın çıkış yerine alınması gerekir. Bu durumda çıkış yeri kapasitesi 1400 yumurtalık olan bir makine gereklidir. Haftada bir kez yumurta konulmasına göre kuluçkalık yerinin kapasitesi ise bunun iki katı kadar olmalıdır.

Makinaya her hafta konulacak yumurtaları biriktirmek için günde 250 yumurta elde etmek gerekir. Bunun içinde 350-360 kadar dişi damızlık bulundurulmalıdır. Her kafes gözünde bir erkek bir dişi barındırırsak dişi sayısı kadar da erkek gereklidir.

Burada verilen sayısal değerler döllülük oranı %90 Çıkış gücü %80 ve yumurtlama randımanı %70 gibi ölçütlerin üst sınırları alınarak hesaplanmıştır. Bu üst değerlere erişmek oldukça güçtür

Bakım :

Civcivler, çok katlı ana makinelerinde veya yerde büyütülür. Sıcaklık başlangıçta 35-36 0C olmalı, her hafta 3 0C azaltılmalıdır. Asla 22 0C in altına düşürülmemelidir. Tel ızgara tabanlı geniş kafeslerde de büyütme yapılabilir. Hayvanların birbirini gagalamamaları için gaga kesimi yapılmalıdır. Ayrıca gagalamayı önlemek için ışık şiddeti azaltılır. Kuru yonca demetleri asılırsa, hayvanları meşgul eder. 30 x 30 cm. lik bir alana üç haftalık 20 adet genç bıldırcın konabilir. 5. haftadan itibaren bıldırcın ların yumurta kafeslerine alınmaları gerekir. Eğer yetiştiricilik yerde yapılacaksa, bıldırcınlar için özel yapılmış yumurta kutuları hazırlanmalıdır. Yumurtlama kutularının içine ot ve saman serilmelidir. Bıldırcınlarda ilk 7 gün 24 saat 2-5 mum luk aydın latma 8-40 gün doğal gün uzunluğu veya 8 saat 0.5-2 mum luk, 41 günden sonra 16 saat 0.5-2 mum luk aydınlatma yapılır.

Cinsel olgunluğa gelmiş bıldırcınlarda göğüsün üst kesimi ve boğaz tüyleri erkekler de kahve rengimsi kırmızı tüyler olasına karşılık, dişilerde siyah benekli gri tüyler bu lunur.

Besleme :

Bıldırcın yavruları çok hızlı gelişir. Bu nedenle başlama yemlerinde %25-28 düzeyinde protein bulunmalıdır. İlk 3 hafta boyunca yavruların başlama yemi ile beslenmeleri gerekir. Bu dönemde enerji gereksinimi ise 2600-3000 Kcal ME/kg dır. Genellikle ilk üç haftalık dönemde yüksek proteinli ve enerjili hindi civciv yemi kullanılması önerilir.

Sağlık koruma önlemleri :

Bıldırcınlar hastalıklara karşı diğer kanatlılar kadar duyarlı değildir. Bıldırcınlarda ya lancı vebadan dolayı hiçbir ölüm kaydedilmemiştir. Bıldırcınlarda enfeksiyöz hasta lıklar metabolik ve diğer diğer (A ve E vitamin eksikliği gibi) hastalıklar görülebilir. Bu nedenle bıldırcın üretiminde de hastalıklara karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Aşağıdaki önlemlerin yerine getirilmesinde yarar vardır.
- Bıldırcınlar diğer kanatlılardan ayrı bir yerde yetiştirilmelidir.
- Ölü bıldırcınlar fark edilir fark edilmez alınarak yakma yada gömme yolu ile yok edilmelidir.
- Kümes tabanı kuru tutulmalıdır.
- Suluklar her gün temizlenmelidir.
- Hasta bıldırcınlar hemen ayrılmalıdır.
- Kümes giriş ve çıkış kontrol altına alınmalı ve herkesin gelişi güzel kümese girmesi engellenmelidir.
- Temiz tozsuz ve küfsüz yataklık kullanılmalıdır.
- Yemlik suluk vb. gereçler her kullanımdan önce temizlenip uygun bir dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir.
- Her yeni grup hayvanların konulmasından önce de temizlenip dezenfekte edilmelidir.

Önemli hastalıklar :

Bıldırcın hastalığı (Ülseratif Enteritis) Bıldırcınlara özgü bakteriyel bir hastalıktır. Bağırsaklarda yanma ve ülserleşme oluşturur. Bıldırcınlar bu hastalığa karşı oldukça duyarlıdır ve yavrular arasında hastalığa yakalanma %15-100 arasında değişmektedir. Damızlıklarda daha az görülür. Etmeni aerobik bir bakteridir. Bulaşma gübre yolu ile olur. Hastalığa yakalananlar gittikçe zayıflar ve kondisyonlarını hızla yitirirler. İshal genel bir belirtidir. Dışkıları genellikle sulu ve beyaz renklidir. Tüylerin kabarıklığı, halsizlik ve gözlerin kapanması diğer belli başlı belirtiler olarak kabul edilir.

Salmonella pullorum.Bulaşma yumurta yolu ile olur. Kuluçkada kayıplar olabildiği gibi en fazla ölüm ikinci veya üçüncü hafta yaşlarında görülür. Erişkinlerde akut belirtiler görülmese de yumurta veriminde, döllülükte ve çıkış gücünde gerilemeler olur.

Bıldırcınlarda tavuk kolerası botulizm, göbek iltihabı gibi diğer bakteriyel kanatlı hastalıkları da görülmektedir.

Viral hastalıklarda başlıca coryza, viral enteritis, mozayık dalak hastalığı ve tavuk çiçeğidir.

Paraziter enfeksiyon olarak koksidiyoz gelmektedir. Özellikle yerde yetiştirilen bıldırcınlarda bu problem görülmektedir. Hasta bıldırcınlar iştahsız ve tüyleri kabarıktır, ayrıca dışkıları kanlıdır.

Karabaş (Histomoniasis) hastalığı ise bir protozoa enfeksiyonudur.Bu hastalıkta bıldırcınlar iştahsızdır ve dışkı hardal rengine yakın görünümdedir.

11 Ekim 2008 Cumartesi

Bıldırcın Avı Videosu


Bıldırcın Kuşu (Coturnix coturnix) Yetiştiriciliği Hakkında Bilgiler ve Resimleri

Bıldırcın Kuşu (Coturnix coturnix) Yetiştiriciliği Hakkında Bilgiler ve Resimleri


Bıldırcın Kuşu (Coturnix coturnix)

Bıldırcın (Coturnix coturnix)

Phasianidae familyasından 18-20 cm boyunda, küçük başlı, narin ve sert gagalı kuş türü.



Başı koyu kahverengi ve gözlerinin çevresi beyaz halkalıdır. Otlar, tahıl tarlaları ve bodur ağaçlıklı alanlarda gezinerek tohum, kurtçuk ve böceklerle beslenir. Yuvasını çalılıklar altında eştiği bir çukurda yapar. Sarı kahverengi benekli 7-15 yumurta yumurtlar. Yılda 2-3 defa kuluçkaya yattığı olur. Üç haftada yumurtadan çıkan yavrular, hemen analarının peşlerine takılarak kurtçuk ve böcek yemeye başlarlar. Bıldırcınlar Eylül-Ekim aylarında Afrika’ya göç ederek kışı geçirir. Mayıs, Haziran'da tekrar Avrupa’ya dönerler. Gece alçaktan uçarak göç ettiklerinden ağ kurularak rahatlıkla yakalanırlar. Eti çok lezzetlidir.


Bıldırcın Yetiştiriciliği

Giriş:
Bıldırcın yetiştiriciliği, gelişmekte olan ülkelerdeki hayvansal protein açığını karşılamak için pratik ve uygulanabilir bir seçenek olarak tavsiye edilmektedir. Çünkü,bıldırcınların vücut yapıları küçüktür, birkaç yüz adet bıldırcının küçük bir alanda muhafaza edilmesi mümkün olup, barınak ve binalarının yapımı ve gerekli malzemelerinin temin edilme maliyetleri ucuz olabilmektedir. Bıldırcının kasaplık olarak yetişme süresinin 6 hafta olması ve bu sürede tükettiği yemin miktarının az olması ekonomik krizlerden etkilenmesi daha az olabilmektedir. Bunlara ilave olarak, bıldırcınlar,köy ve aile şartlarında ticari amaçla üretimlerde, potansiyel seçkin bir yere sahiptir. Bununla beraber, bıldırcınlar, tavuk ve koyunlara benzemez, bunlar evcil içgüdüye sahip değildir ve yerleştirildikleri bir yerde kalmazlar. Bunların özgür kuş olmaları dolayısıyla, kapalı mekanda muhafaza edilmesi daha uygundur. Yumurtası çiğ olarak içildiğinde astım hastalığına iyi geldiği bilinmektedir.Bıldırcın eti, yemek lezzeti bakımından müşteriler arasında artan bir popülerite kazanmakta olup, özellikle yağı ve kolesterolü düşük hayvansal protein kaynaklı gıdaların aranmasında iyi bir alternatif olmaktadır.



Bıldırcın Pazar ürünleri:
Bıldırcın yetiştiriciliği iki ana ürün üzerine kurulmuştur.Yumurta ve et. Yılda 250-300 yumurta verirler. Yumurtaları 9-12 gr. ağırlığındadır. Bıldırcın yumurtası, küre biçiminde olup, kabuk rengi , koyu kahverengiden maviye veya beyaza kadar ve siyah yada mavi benekli olarak çeşitli değişik karakterlerdedir.Bıldırcın yumurtası tavuk yumurtasına göre fosfor ve demir bakımından daha zengindir. Ayrıca bıldırcın yumurtasının tadı tavuk yumurtasına benzer, Bunlar genellikle, katı haşlama, salamura, kızartma yada omlet şeklinde servis yapılır ve büyüklükleri dolayısı ile çerez yada salata malzemesi olarak kullanılmaktadır. Günümüzde marketlerde bol miktarda satılmaktadır. Bıldırcın 5-6 haftalık olunca kesim çağına gelir. Canlı ağırlığı 120-150 gr.,karkas ağırlığı ise 105-115 gr. arasında gelmektedir. Islah yolu ile bu ağırlıklar daha da artırılabilir. Bıldırcın etinin, koyu renkli, yumuşak ve lezzetli olup, yemek için broiler tavukların kullanıldığı her türlü tarzda hazırlanması mümkündür. Kuşlar paketlenmeden önce, normal olarak göğüs kemikleri alınıp, bacak kemikleri yerinde bırakılır ve satış noktalarına ulaştırılır. Bıldırcın eti mükemmel bir ve Niasin B1, B2, B6 vitaminleri, mineral ve yağ asitleri ile pantotenik asit kaynağı olduğu belirlenmiştir.



Bıldırcınlarda Barındırma:
Et üretimi amacıyla bıldırcın yetiştirmek isteyenler besiye alacakları yavruları kendileri üretmek zorundadır. Çünkü besi için gereken yavruları üreten özel kuluçka işletmeleri yoktur. Bu nedenle üretici, damızlık yetiştiriciliği, kuluçkalık ve besicilik gibi üretimdeki çeşitli aşamaların zorluklarını göğüslemek durumundadır. Ancak bu zorluklarına karşılık küçük bir kapalı alanda yeterli ve karlı üretim yapılabilmesi gibi bıldırcın yetiştiriciliğinin önemli bir üstünlüğü vardır.
Bıldırcın işletmesi kurulacak arazide yol, su ve elektrik gibi olanaklar bulunmalı, yoksa bunlar sağlanmalıdır. İşletme sakin bir yerde kurulmalı, Pazar için iyi ulaşım imkanları olmalıdır. Yerleşim alanları içinde bıldırcın işletmesi kurulması doğru değildir. Sinek ve kokuya neden olmasından dolayı çevreden şikayetler olabilir.
Bıldırcın üretiminde damızlıkların barındırılması, yavruların büyütülmesi ve besi için kümes yada kümeslere gereksinim vardır. Ayrıca yavru üretimi için bir kuluçka birimi olmalıdır. Bu birimler kapasiteye göre ayrı binalar biçiminde yapılabileceği gibi, aynı bina içinde çeşitli amaçlara uygun bölmeler biçiminde de olabilir. Her işletme amaçladığı üretim kapasitesine göre binanın ve bölmelerin büyüklüğünü belirlemelidir.
Bıldırcın kümeslerinin yönü, yani uzun eksenin doğrultusu, kümesin sıcaklıktan etkilenmesi bakımından önem taşır. Sıcak bölgelerde yaz aylarında güneşin olumsuz etkisinden kaçınmak için uzun eksen Doğu-Batı doğrultusunda olmalıdır. Eğer saçak uzunluğu da yeterli olursa, güneş yaz aylarında dik bir yörünge çizdiği için kümes içi sıcaklığının aşırı yükselmesi önlenmiş olur. Sıcak olan bölgelerde 1.5 m. ye varan saçak uzunlukları önerilmektedir. Soğuk bölgelerde kümesler Kuzey-Güney yönünde yapılabilir. Böylece kümesin daha çok ısınması sağlanabilir. Yüksek yerlerde ve deniz kıyılarında kuvvetli rüzgar zararlı bir etmendir. Bundan dolayı kümeslerin rüzgara açık olarak yapılması doğru olmaz.
Kümesler açık yada kapalı olarak yapılabilir. Ülkemiz koşullarında açık kümesler(perdeli-pencereli) tercih edilebilir. Kümeslerin yada kümes içinde çeşitli amaçlar için kullanılacak bölmelerin büyüklüğü, öngörülen üretim kapasitesine, barındırma sistemine (kafes veya yer) ve kuşkusuz sermaye durumuna göre değişir. Yerde yetiştirme tercih edilirse yataklı sistem kullanılabilir. Bu durumda yazın yetiştirmede 3-5 cm., kışın 5-8 cm. Yüksekliğinde odun talaşı, çeltik kavuzu veya saman yataklık olarak kullanılmalıdır. Kümes büyüklüğünün belirlenmesinde ölçü olarak metre kare taban alanında barındırılacak hayvan sayısının alınması gerekir. Erişkin bıldırcınlarda optimal kümes ısısı 21-27 °C arasındadır.



Bıldırcın Kafesleri :
Kafes sistemi hem et ve yumurta üretiminde hem de büyütme döneminde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bir kafes gözünün taban ölçüleri olarak 15 x 15 , 15 x 20 , 15 x 25 cm boyutlarından herhangi biri seçilebilir. Yükseklik ise 15- 17 cm olmalıdır. Bu boyutlardaki bir kafes gözüne 2 . 4 bıldırcın konulabilir.Küçük ölçüde yapılırsa bir erkek bir dişi, büyük ölçüde olanına ise bir erkek 2-3 dişi konması uygundur.
Apartman tipi kafes sisteminde her kafes katının altında gübre birikmesi için eternit ten düz bir yüzey bulunmalıdır. Bu katlarda biriken gübre otomatik olarak yada insan gücü ile temizlenebilir. Kaliforniya tipi kafeslerde ise gübre doğrudan kümes tabanına düşer ve orada birikir. Gübrenin sık sık toplanıp dışarı çıkarılması kümes havasının temizliği açısından iyidir. Hangi tip kafes olursa olsun, kafes taban ızgarasının delik boyutları 1 x1.5 cm olmalıdır. Arka, üst ve yanların ölçüleri ise 2.5 x 4 veya 2 x 5 cm olmalıdır. Kafes tabanının yumurtalık yönüne doğru 15 eğimli olması gerekir. Böylece yumurtanın yuvarlanarak yumurtalık kesimine gelmesi ve kolayca toplanması sağlanır. Yumurtalığa boydan boya bir lastik hortum veya sünger şerit takılması yuvarlanan yumurtanın tele çarparak kırılmasına engel olur. Bıldırcın yumurtalarının kabukları ince ve dayanıksız olduğundan bu önlemin alınmasında büyük yarar vardır. Bıldırcınlar kafeslerde büyük gruplar halinde de barındırılabilir. Grup düzeyinde barındırmada bir gruptaki bıldırcın sayısı 50 den çok olmamalıdır. Aşağıda bu tip barındırma için uygun ölçüler verilmiştir.
25 bıldırcın için : 60 x 60 x 30 cm
50 bıldırcın için : 60 x 120 x 30 cm
Sıçramalar nedeni ile incinme ve yaralanmalara engel olmak için yüksekliğin 30 cm yi geçmemesi gerekir.



Bıldırcın Üretimi :
Üretim, kuluçka makinalarına yumurta konularak yapılır. Bıldırcınlar çok kısa sürede cinsel olgunluğa erişirler. Dişiler yaklaşık 42 günde yumurtlamaya başlar.Erkek bıldırcınlarda ise sperma üretimi 36 gün gibi daha erken bir yaşta başlamaktadır. Ancak, döllü yumurta bulmak kolay değildir. Her erkek bıldırcına 2-3 dişi verilmelidir. Bu şekilde döllü yumurta oranı artmaktadır. Bıldırcın üretimi için, damızlık bıldırcın alınıp, onların yumurtası ile işe başlanabilir. Ancak söz konusu bıldırcınlar 2-3 haftalıktan daha yaşlı olmamalıdır. Bıldırcınlarda yumurtlamaya başlama yaşı 35-50 gün arasında değişir. Yaklaşık 56-60 günlerde en yüksek düzeye erişir. Doğal aydınlatma durumunda Mart ayında Eylül'e kadar 50-100 kadar yumurta yaparlar ve sonra 1.5 aylık tüy değiştirme dönemine girerler. Modern yetiştirme koşullarında ise yıl boyunca 250-300 yumurta verir. Optimum aydınlatma süreleri 14-18 saattir.



Kuluçkalık yumurtaların seçiminde temizlik, kabuk sağlamlığı ve ağırlık göz önüne alınması gereken özelliklerdir. Damızlıklardan elde edilen yumurtaların biriktirilme zorunluluğu varsa, uygun koşullarda tutulmalıdır, ortam sıcaklığı 16-18 °C, oransal nem ise %75-80 arasında olması istenir. Makineye konulacak yeterli yumurta üretilmediği durumlarda yumurtalar 10-15 gün kadar biriktirilebilir. Yumurtalar raflarda ya yatay, yada sivri ucu aşağıya gelecek biçimde tutulurlar. Bir haftadan daha uzun süre bekletilen yumurtaların günde bir kez çevrilmesinde yarar vardır.



Kuluçka makinası ile bıldırcınları üretmek için makinede dört koşulu uygun biçimde yerine getirilmesi gerekir. Bunlar sıcaklık, nem, havalandırma ve çevirmedir.Bıldırcınlarda kuluçka süresi 17-18 gündür. Makinenin kuluçkalık bölmesinde sıcaklık 37,5 °C olmalıdır. Son iki günde sıcaklık 1 °C kadar düşürülebilir. Sıcaklık ve nemden başka makine ile havalandırma ve yumurtaların çevrilmesi de gereklidir. Havalandırma makinenin üst kesiminde bulunan bir yada birkaç havalandırma deliği yada penceresi ile sağlanır. Makinenin içine yerleştirilen bir vantilatör yardımı ile pis havanın çıkması ve temiz havanın girmesi gerçekleştirilir. Kuluçka süresini ilk 14 gününde yumurtalar her 2-4 saatte bir kez yada günde en az 5 kez çevrilmelidir. Otomatik çevirme yapılacaksa saatte bir kez yapılmalıdır.Son iki gününde yumurtalar çıkış bölmesinde tutulurlar.
Makineye konulan her yüz yumurtadan çıkan yavru sayısı kuluçka randımanını verir.
Makineye konulan her yüz yumurtadan döllü olanlarının sayısı döllülük oranını verir.Uygulama kolaylığı açısından döllülük denetimi çıkıştan 2-5 gün kadar önce yumurtaların çıkış bölmesine alınması sırasında yapılır.
Döllü yumurtalardan çıkan civcivlerin yüzdesi çıkış gücünü verir.



Kuluçka kapasitesinin ve damızlık sürü büyüklüğünün hesaplanması:
Pazar araştırması sonucunda haftada 1000 adet bıldırcın satabileceği belirlenmiş ise, bu miktarın %10 kadar fazlasını her hafta makineden çıkarmak gerekir. Çünkü büyütme döneminde bıldırcın yavrularının yaklaşık %5-10 unun ölebileceği düşünülmelidir. Böylece müşterilere yapılacak bağlantılar aksatılmadan gerçekleştirilebilir. Her hafta 100 adet yavru çıkarabilmek için %90 döllülük oranı ve %80 çıkış gücü varsayımı ile yaklaşık 1550 adet yumurtaya gereksinim vardır. Öyle ise her gün damızlık sürüden yaklaşık 225 adet yumurta almalıyız. Bunları bir hafta boyunca biriktirerek makineye koyarız. Her hafta konulan 1550 yumurtanın %90 kadarının döllü olduğunu düşünürsek, kuluçka süresinin 15. gününde 1376-1400 adet dolayında döllü yumurtanın makinanın çıkış yerine alınması gerekir. Bu durumda çıkış yeri kapasitesi 1400 yumurtalık olan bir makine gereklidir. Haftada bir kez yumurta konulmasına göre kuluçkalık yerinin kapasitesi ise bunun iki katı kadar olmalıdır.
Makinaya her hafta konulacak yumurtaları biriktirmek için günde 250 yumurta elde etmek gerekir. Bunun içinde 350-360 kadar dişi damızlık bulundurulmalıdır. Her kafes gözünde bir erkek bir dişi barındırırsak dişi sayısı kadar da erkek gereklidir.
Burada verilen sayısal değerler döllülük oranı %90 Çıkış gücü %80 ve yumurtlama randımanı %70 gibi ölçütlerin üst sınırları alınarak hesaplanmıştır. Bu üst değerlere erişmek oldukça güçtür



Bıldırcınlarda Bakım :
Civcivler, çok katlı ana makinelerinde veya yerde büyütülür. Sıcaklık başlangıçta 35-36 °C olmalı, her hafta 3 °C azaltılmalıdır. Asla 22 °C in altına düşürülmemelidir. Tel ızgara tabanlı geniş kafeslerde de büyütme yapılabilir. Hayvanların birbirini gagalamamaları için gaga kesimi yapılmalıdır. Ayrıca gagalamayı önlemek için ışık şiddeti azaltılır. Kuru yonca demetleri asılırsa, hayvanları meşgul eder. 30 x 30 cm. lik bir alana üç haftalık 20 adet genç bıldırcın konabilir. 5. haftadan itibaren bıldırcınların yumurta kafeslerine alınmaları gerekir. Eğer yetiştiricilik yerde yapılacaksa, bıldırcınlar için özel yapılmış yumurta kutuları hazırlanmalıdır. Yumurtlama kutularının içine ot ve saman serilmelidir. Bıldırcınlarda ilk 7 gün 24 saat 2-5 mum luk aydınlatma 8-40 gün doğal gün uzunluğu veya 8 saat 0.5-2 mumluk, 41 günden sonra 16 saat 0.5-2 mumluk aydınlatma yapılır.
Cinsel olgunluğa gelmiş bıldırcınlarda göğüsün üst kesimi ve boğaz tüyleri erkeklerde kahve rengimsi kırmızı tüyler olasına karşılık, dişilerde siyah benekli gri tüyler bulunur.



Besleme :
Bıldırcın yavruları çok hızlı gelişir. Bu nedenle başlama yemlerinde %25-28 düzeyinde protein bulunmalıdır. İlk 3 hafta boyunca yavruların başlama yemi ile beslenmeleri gerekir. Bu dönemde enerji gereksinimi ise 2600-3000 Kcal ME/kg dır. Genellikle ilk üç haftalık dönemde yüksek proteinli ve enerjili hindi civciv yemi kullanılması önerilir.



Sağlık koruma önlemleri :
Bıldırcınlar hastalıklara karşı diğer kanatlılar kadar duyarlı değildir. Bıldırcınlarda yalancı vebadan dolayı hiçbir ölüm kaydedilmemiştir. Bıldırcınlarda enfeksiyöz hastalıklar metabolik ve diğer diğer (A ve E vitamin eksikliği gibi) hastalıklar görülebilir. Bu nedenle bıldırcın üretiminde de hastalıklara karşı gerekli önlemler alınmalıdır. Aşağıdaki önlemlerin yerine getirilmesinde yarar vardır.
- Bıldırcınlar diğer kanatlılardan ayrı bir yerde yetiştirilmelidir.
- Ölü bıldırcınlar fark edilir fark edilmez alınarak yakma yada gömme yolu ile yok edilmelidir.
- Kümes tabanı kuru tutulmalıdır.
- Suluklar her gün temizlenmelidir.
- Hasta bıldırcınlar hemen ayrılmalıdır.
- Kümes giriş ve çıkış kontrol altına alınmalı ve herkesin gelişi güzel kümese girmesi engellenmelidir.
- Temiz tozsuz ve küfsüz yataklık kullanılmalıdır.
- Yemlik suluk vb. gereçler her kullanımdan önce temizlenip uygun bir dezenfektan ile dezenfekte edilmelidir.
- Her yeni grup hayvanların konulmasından önce de temizlenip dezenfekte edilmelidir.



Önemli hastalıkları :
Bıldırcın hastalığı (Ülseratif Enteritis) Bıldırcınlara özgü bakteriyel bir hastalıktır. Bağırsaklarda yanma ve ülserleşme oluşturur. Bıldırcınlar bu hastalığa karşı oldukça duyarlıdır ve yavrular arasında hastalığa yakalanma %15-100 arasında değişmektedir. Damızlıklarda daha az görülür. Etmeni aerobik bir bakteridir. Bulaşma gübre yolu ile olur. Hastalığa yakalananlar gittikçe zayıflar ve kondisyonlarını hızla yitirirler. İshal genel bir belirtidir. Dışkıları genellikle sulu ve beyaz renklidir. Tüylerin kabarıklığı, halsizlik ve gözlerin kapanması diğer belli başlı belirtiler olarak kabul edilir.
Salmonella pullorum.Bulaşma yumurta yolu ile olur. Kuluçkada kayıplar olabildiği gibi en fazla ölüm ikinci veya üçüncü hafta yaşlarında görülür. Erişkinlerde akut belirtiler görülmese de yumurta veriminde, döllülükte ve çıkış gücünde gerilemeler olur.
Bıldırcınlarda tavuk kolerası botulizm, göbek iltihabı gibi diğer bakteriyel kanatlı hastalıkları da görülmektedir.
Viral hastalıklarda başlıca coryza, viral enteritis, mozayık dalak hastalığı ve tavuk çiçeğidir.
Paraziter enfeksiyon olarak koksidiyoz gelmektedir. Özellikle yerde yetiştirilen bıldırcınlarda bu problem görülmektedir. Hasta bıldırcınlar iştahsız ve tüyleri kabarıktır, ayrıca dışkıları kanlıdır.
Karabaş (Histomoniasis) hastalığı ise bir protozoa enfeksiyonudur.Bu hastalıkta bıldırcınlar iştahsızdır ve dışkı hardal rengine yakın görünümdedir.

Kaynak: Tarım ve Köyişleri Bakanlığı

Resim küçültülmüştür.Tam boyutlarını görmek için Tıklayın 800x544.


Japon Bıldırcın Kuşu

Bıldırcın(Quail)Hakkında

Bıldırcın(Quail)Bıldırcın(Quail)Hakkında




Tanımı
Tarlada dolaşırken bu kuşların sesini duyarsınız ama görmeniz için neredeyse üzerine basmanız
gerekir.
Kahverengi üzerine sarı çizgileri olan bir kuştur. Gagası gri bacakları pembedir. Erkeğin başında
ve boynunda siyah çizgiler bulunur ve gerdanında koyu bir leke vardır. Dişi ve gencinin göğsünde
siyah benekler bulunur. Uçuşta yerdeki görünümüne nazaran daha ince görünür.



Habitatı
Tarım alanları, çayırlar, bozkır ve yarı çöllerde bulunur.


Yayılışı ve Yerel Adlar
Ülkemizde Marmara, Ege, Orta ve Doğu Anadolu’da ürerler. Eylül ve Ekim aylarında Trakya, Marmara ve
Karadeniz bölgelerinde görülen bıldırcınlar kuzeyden gelen geçit kuşlarıdır.
Bazı bölgelerde ötüşünden esinlenmiş pitpıdık adı ile de anılırlar.




Beslenme
Buğday, arpa, yulaf, ayçiçeği ana besinleridir. Çeşitli ot tohumları ve bitkilerin taze
sürgünlerinlen de beslenirler.




Biyolojisi
Dişi kuş ekin tarlalarında kamufle bir yeri eşeleyerek otlarla beslediği yuvasında kuluçkaya da
kendisi yatar. Yumurtalar esmer ve sık siyah beneklidir. Yavrular 1 ay süresince çeşitli böceklerle
beslenirler, tüylenme süresi 19 gün civarındadır. Yuvadan çıkan yavrular kendilerini besleyebilirler
ama dişi yine de onları yanlız bırakmaz ve 50 gün kadar beraber kalırlar.


Göçü
Sıcak seven bu kuşlar kışı Sahra’nın güneyinde Orta Afrika’da geçirirler. Nisan sonu ve Mayıs
aylarında üreme yerlerine geri dönerler. Karadeniz sahilinden ülkemize girenlerin çoğu kurulan
ağlara takılarak can verir. Gece vakti göçen bu kuşlar sahile vardıklarında o kadar yorgun olurlar
ki elle bile toplandığı olmuştur. Bazı gruplar geç kaldıklarında sabaha karşı görülebilirler. Uzun
göç yolu ve yoğun avlanması büyük miktarlarda ölümlerine yol açsa da yoğun üremeleri sayesinde
sayılarında büyük bir düşüş görülmemiştir.


Popülasyon
Bu tür dünyada 10 milyon km gibi geniş bir alanda görülebilir ve büyük bir popülasyona sahiptir.
Sadece Avrupa’da 5.5-9.4 milyon civarında kuş görüldüğü tahmin edilmektedir.
Dünya genelinde bu tür popülasyonunun tehlikede olmamasına rağmen ( kriter son 10 senede veya 3
jenerasyon arka arkaya nüfusun %30 dan fazla azalmaması) İngiltere’de azalan miktarları yüzünden
kırmızı listeye alınmıştır.



Davranışları
Gündüzleri saklanmayı tercih ederler. Rahatsız edilmeleri halinde bunun derecesine bağlı olarak
yürüyerek yer değiştirir veya kısa bir mesafeyi alçaktan uçar ve yine saklanır. Normal olarak tek
veya en fazla 2-3 adeti bir arada bulunurlar. Çiftler uçmak zorunda kaldıklarında ayrı yönlere
doğru havalanırlar.
Buna rağmen nadiren de olsa gündüz havalanan bir bıldırcının arkasından tarladaki bütün
bıldırcınların havalanarak uzun bir mesafe gittikleri gözlemlenmiştir.




Ses-Ötüşü
Havalandıklarında frrrr diye bir ses çıkarırlar. Ötüşleri diyaframdan olduğu için yön ve mesafe
belirlemek çok zordur.


Resim Türü uçar

Resim Türü sabit

Resim Türü dişi

Bıldırcın Hastalıkları

Hastalıklara karşı, tavuk ve diğer kanatlılara nazaran daha dayanıklıdırlar, ancak Japon bıldırcınlarının kanatlıları etkileyen birçok hastalığa duyarlı oldukları bildirilmiştir. Edgar ve ark. (19) bıldırcınların, kanatlı çiçeği, Newcastle, enfeksiyöz bronşit, birkaç Salmonella türü, Pasteurella multocida, patojenik bir E. coli suşu, Aspergillus fumigatus, Trichomonas türleri ve Histomonas meleagridis�e duyarlı olduklarını ifade etmektedirler.

Tavuk koksidiyozunun bilinen dokuz türünden sekizine ve hindi koksidiyozunun üçüne duyarlı değildir.

Capillaria obsignata ve Heterakis gallinae arasıra görülür fakat Ascaridia galli bıldırcınlarda olgunlaşamaz. Bazı araştırıcılar (38, 41) Japon bıldırcınlarını Heterakis gallinarum ve Histomonas meleagridis ile enfekte etmişler fakat parazitler gelişememiştir.

Hill ve Raymond (26) IAE virusu inokule edilen civcivlerle birlikte tutulan bıldırcınlarda avian ensefalomiyelitis vakası bildirmişlerdir. Rauscher ve ark. (56) bıldırcın embriyosunda, Influenza A, B, C ve D, Kabakulak, Newcastle, Enfeksiyöz bronşit, Laringotrakeit, Kanatlı çiçeği, Vaksinya, Veziküler stomatit ve Rous sarcoma viruslarının gelişebildiğini tespit etmişlerdir.

Hastalıklardan korunmak amacıyla tavuk civcivleri için gerekli olan temizlik ve bakım şartlarına bıldırcınlar için de uyulmalıdır.

Bıldırcın Yetiştirmesi Hakkında Herşey

1. Barınak:

Japon bıldırcınları birçok şekilde barındırılabilir. Sıçan ve fare kafesleri gibi küçük laboratuvar üniteleri, bıldırcınların birbirlerini göremeyecekleri malzemelerle ayrılarak kullanılabilir (62). Küçük sürüler, tel örgü veya hem tel örgü hem de ince tahtalardan yapılmış kafeslerde, birbirine eklenmiş tel örgü kafeslerde, ihtiyaçlarına göre düzenlenmiş elektrikli civciv ana makinalarında veya civcivler için kullanılan kalın altlık serilmiş odalarda tutulabilirler. En basit yol olarak kalın altlıklı 105 cm çapında metal, plastik veya kartonla çevrili ve 250 watt�lık infra-red ampul kullanılan sistemlerde 150 bıldırcın civcivi 3 hafta % 10 kadar düşük bir ölüm oranıyla başarılı bir şekilde yetiştirilebilir.

Bu sistemde görülen ölümlerin çoğunluğu suda boğulmalardır ve önlemek amacıyla suluklara çakıl taşı yerleştirmek gerekir. Oda sisteminin kafes sistemine olan avantajları; bıldırcınlar daha uysal olması, kafa yaralanmalarının görülmemesi ve erkeklerin dişiler tarafından sindirilmelerinin önüne geçilmesidir (15).

Yetişkin bıldırcınların bir çifti 13 X 20 X 25 cm ebatlarındaki pedigri kafeslerinde, 25 bıldırcınlık bir sürü 60 X 60 X 25 cm�lik koloni kafeslerinde, 50 bıldırcınlık sürü ise 60 X 120 X 25 cm�lik koloni kafeslerinde barındırılabilir. Yetişkinler bıldırcınlar için 100-160 cm²�lik alan yeterlidir (20).

Bıldırcınlar sürü halinde kafeslerde tutulduklarında kafesin bazı kısımlarında yeterli ısının sağlanamaması söz konusudur. Bıldırcınlar fazla heyecanlanırlar ve kafes içerisinde yukarı doğru zıplayarak uçmaya çalışırlar. Bu esnada kafalarını kafes tavanına vurarak yaralandıkları için kafes sistemlerinde ölüm oranı daha yüksektir. Kafes yetiştiriciliğinde, dişilerin cüsse olarak iri olması nedeniyle erkeklere üstünlük kurarak ezmeleri söz konusudur ve çiftleşmenin gerçekleşmemesine bağlı olarak fertilite düşüklüğü görülmektedir (15).

Çiftleşme grupları oluşturulduğunda ortaya çıkan davranış bozukluklarını azaltmak amacıyla gaga kesimi tavsiye edilmektedir. Marks (44) ile Mahn ve Blackwell (42) gaga kesiminin fertilite ve kuluçka kabiliyetini etkilemediğini tespit etmişlerdir. Bu işlem üst gaganın yaklaşık olarak yarısının kesilmesi şeklinde yapılır.

Bıldırcınların aşırı kalabalık olarak barındırılması, tüy kırılmalarına, kirli yumurta üretimine ve yetersiz tüylenmeye sebep olur. Das ve ark. (16) her bıldırcına 83, 94, 109, 125 ve 156.5 cm} düşecek şekilde kafeslerde barındırılan bıldırcınların canlı ağırlıklarının 103.5 gramdan 97.1 grama kadar düştüğünü, yemden yararlanmanın sırasıyla 3.54, 3.73, 3.92, 3.89 ve 3.83 olarak gerçekleştiğini bildirmiştir.

Ernst ve Coleman (21) m} ye 43 veya 215 bıldırcın konulmasının büyümeyi önemli oranda etkilemediğini (6 haftalık 108.1-109.3 gram) fakat m²�ye 86 bıldırcından fazla konulmasının tüy kırılmasını ve kirli yumurta üretimini artırdığını bildirmişlerdir. Ayrıca en yüksek fertilite ve kuluçka randımanının m²�ye 46 bıldırcın konulduğunda elde edildiğini ifade etmişlerdir.

Okamoto ve ark. (54) 322 cm²/10 bıldırcın ve 966 cm²/10 bıldırcın olarak düzenledikleri 2 deneme grubundan elde ettikleri bulgulara göre 2-6. haftalardaki canlı ağırlık artışı seyrek grupta daha fazla ve yemden yararlanma daha yüksektir.

Nagarajan ve ark. (51) her bıldırcın için 150, 180, 210 ve 240 cm²�lik alan ayırdıkları çalışmalarında, alan arttıkça canlı ağırlık artışı, % 50 yumurta verim yaşı, ölüm oranı, günlük yumurta verimi ve yemden yararlanmada önemli gelişmeler elde ettiklerini, yumurta ağırlığı ve kalitesi ile yumurta kabuk kalınlığında önemli bir değişiklik görülmediğini belirtmişlerdir.

2. Yemlik ve suluklar:

Yemlik olarak değişik tipte kaplar kullanılabilir. Küçük bardaklar, porselen veya plastik kaplar ve metal tepsiler bu amaç için uygundur. Yem zayiatı, yemliklerin üzerine tel kafes konularak azaltılabilir. Çok sayıdaki günlük civcivler için en ucuz ve en etkin yemlikler yumurta viyolleridir. Bir haftalık civcivlerin canlı ağırlık artışlarının yüksek olduğu göz önüne alındığında viyoller yetersiz olacaktır ve yemlik olarak üzeri tel örgü ile kaplı kanal şeklindeki yemliklerin kullanılması zayiatın önüne geçilmesi için uygun olacaktır. Açlık nedeniyle ölüm veya yetersiz büyümenin önüne geçilmesinde yem miktarından çok yemlik sayısı önem taşımaktadır (15).

Küçük birimlerde, kafes kuşları için kullanılan plastik su kapları suluk olarak kullanılabilir. Bileşik kafeslerde U şeklindeki kanal suluklar kafeslerin arkasına takılabilir. Yer yetiştiriciliğinde yarım litrelik suluklar uygundur, ancak civcivlerin boğulmalarını önlemek için temiz çakıl taşları kullanılmalıdır (15). Her bir bıldırcın için 1.25-2.50 cm�lik yemlik, 0.65 cm�lik suluk hesaplanabilir (20).

3. Altlık:

Kafes yetiştiriciliğinde günlük civcivlerin ayaklarının kafes tabanındaki tel örgüye takılmasını önlemek amacıyla 1-2 hafta süreyle gazete kullanılabilir. Bu aynı zamanda ortamdaki hava sirkülasyonunun civcivler üzerinden olmamasını sağlar. Özellikle yer yetiştiriciliğinde ihtiyaç duyulan altlık, iri marangoz talaşı veya hızar talaşı adı verilen toz halinde olmayan odun artıklarıdır. Bu ve benzeri altlıklarda dikkat edilecek nokta yabancı cisimleri ihtiva etmemesidir. Bıldırcınlar yabancı cisimlere karşı diğer kuşlar gibi çok meraklıdırlar ve tel, çivi ve benzeri cisimleri yutmaları neticesinde kursak delinmeleri şekillenebilir (15).

4. Işıklandırma:

Havenstein ve ark. (24) bıldırcın civcivlerine ilk 2 hafta devamlı, yumurtlama kafeslerine alınıncaya kadar 6 saat ve yumurtlama döneminde 14 saat ışık uygulamışlardır.

Sefton ve Siegel (59) civcivlere ilk 5 hafta devamlı daha sonra 16 saat ışık vermişlerdir.

Merkley ve Garwood (48) ilk 21 gün devamlı aydınlatma, 21-49. günler arasında 6 saat, daha sonra her gün 0.5 saat uzatarak 16 saat ışık uygulamışlardır. Bu uygulama sonucunda gruplara göre 80-91. günler arasında yumurtaya başlayan bıldırcınların ilk yumurtlama canlı ağırlıkları 131 ile 156 gram arasında değişmiştir.

Abplanalp (2) ışık yoğunluğunun yumurta verimini tavuklardaki gibi etkilediğini göstermiştir. 14 saatlik ışık süresi 7-8 haftalık bıldırcınlarda yüksek oranda yumurtlamayı uyarır. Işık süresinin artırılması daha erken seksüel olgunluk sağlar. Aynı şekilde gün uzunluğunun azalması da seksüel olgunluğu geciktirebilir (78). Stein ve Bacon (67) bir günlükten itibaren bıldırcınlara günde 14, 8 ve 6 saat ışık uygulamışlar, ilk yumurtlama yaşını sırasıyla 42.8, 112.7 ve 130.8 gün olarak tespit etmişlerdir. Aynı bıldırcınların 165 günlük yaşa kadar sırasıyla % 100, 65, ve 62�sinin yumurtladığını ifade etmişlerdir.

Okamoto ve ark. (54) 14 saat ışık ve 24 saat ışık verdikleri 2 deneme grubunda elde ettikleri sonuçlara göre, 14 saat ışık dişilerin büyümesini ve yemden yararlanmasını etkilememiştir. Ancak 14 saat ışık alan erkekler ise daha iyi büyüme ve yemden yararlanma performansı göstermişlerdir.

Woodard ve ark. (82, 83) ışık rengi ve şiddetinin bıldırcınlarda büyüme ve seksüel olgunluk üzerine olan etkisini inceledikleri çalışmalarında oldukça ilginç sonuçlar elde etmişlerdir. 10 lüks veya daha fazla şiddetteki yeşil veya mavi ışıkta 5. haftaya kadar büyütülen dişiler kırmızı veya beyaz ışıkta büyütülenlerden daha az gelişme göstermişlerdir. Kırmızı ışıkta yetiştirilenlerin seksüel olgunluğu daha erken şekillenmiştir. Kırmızı ışıkta yetiştirilen erkeklerin testis gelişimi yeşil ışıkta yetiştirilenlerden iki kat, mavi ışıkta yetiştirilenlerden üç kat daha fazla olmuştur. Kırmızı ışıkta büyütülen dişilerin yumurta verimi mavi ve yeşil ışıkta yetiştirilen dişilerden 2 hafta önce ve daha fazla miktarda gerçekleşmiştir. Fertil yumurta miktarı mavi ışıkta yetiştirilen dişilerde daha az bulunmuştur.

Kobayashi ve ark. (34) 411 bıldırcın civcivi ile yaptıkları çalışmada düşük (3.8-4.7 lux), orta (46-83 lux) ve yüksek (1620-1746 lux) ışık şiddeti uygulamışlar, ışık şiddetinin erkeklerin yaşama gücünü ve canlı ağırlığını etkilemediğini, dişilerde ise düşük ışık şiddetinin canlı ağırlığı düşürdüğünü, orta şiddette ışık uygulamasının testis ve ovaryum ağırlığını arttırdığını tespit etmişlerdir. Orta şiddette ışığa maruz bırakılan erkeklerin tamamı 46 günlükken ejekülat vermiş, bu grubu yüksek ışık şiddeti grubu % 81 ve düşük ışık şiddet grubu % 5 ile takip etmiştir. 53 günlük dişilerde orta grubun % 97�si, yüksek grubun % 71�i ve düşük grubun % 9�u yumurtlamıştır.

5. Tutma ve taşıma:

Bıldırcınların tutulması genellikle elle yapılır. Özellikle civcivler fazla sıkıştırılmadan avuç içinde, ergin bıldırcınlar ise kanatları zapt edecek şekilde sıkıca tutulmalıdır. Uzun süre elde tutulan bıldırcınlarda kusma veya şoka kadar varabilen bayılmalar görülebilir.

Civcivlerin taşınmasında özellikle çevre ısısına, civciv sayısına ve yeterli hava girişine dikkat edilmelidir. Nakliye sırasında soğukla karşılaşan civcivler birbirlerine sokulur hatta üst üste yığılırlar. Bu nedenle bunalan, nefes alamayan ve ezilen civcivler ölebilirler. Ergin bıldırcınların taşınmasında ise çevre ısısı civcivlerdeki kadar önemli olmamakla birlikte, bir arada bulunacak bıldırcın sayısına ve havalandırmaya dikkat edilmeli, aşırı sıcak havalarda az sayıda bıldırcın mümkünse kafeslerde taşınmalıdır.

.6. Çiftleşme:

Normal çiftleştirme oranı bir erkeğe 3 dişi bıldırcın olmasına rağmen bilimsel çalışmalarda bir erkeğe 2 dişi bıldırcın verilmektedir. Woodard ve Abplanalp (79) 20 ile 24 arasında bıldırcının yer aldığı sürülerde cinsiyet oranını 1:1�den 1:6�ya kadar uygulamışlar, en yüksek fertilitenin 1:1 ve 1:2 oranlarında görüldüğünü, erkekler uzaklaştırıldıktan sonraki döllülük süresinin 9-10 gün olduğunu bildirmişlerdir. 6 aylık yaştaki erkek ve dişilerin fertilitesi azalmış, fertil yumurtaların kuluçka verimi yaşlı erkeklerle çiftleşen genç dişilerin aksine yaşlı dişilerde azalmıştır. Genç dişilerin yaşlı dişilerden daha sık çiftleştikleri ve genç erkeklerin yaşlı erkeklerden iki kat daha fazla başarılı çiftleşmeyi gerçekleştirdiklerini ifade etmişlerdir. Aynı araştırıcılar bir başka çalışmalarında (80) 44. haftaya kadar kuluçkadan çıkış oranının % 70 civarında olduğunu ve daha sonraki haftalarda düşüş görüldüğünü bildirmişlerdir.

Kumar ve ark. (36) genç (142 günlük) ve yaşlı (170 günlük) erkek ve dişi bıldırcınlarla yaptıkları çalışmada grupları oluşturduktan 4 gün sonra yumurta toplamaya başlamışlar, 1 hafta süreyle topladıkları yumurtaları kuluçkaya koymuşlardır. Elde ettikleri sonuçlar Tablo 11�de verilmiştir.

Suni tohumlama uygulamasının değişik masaj teknikleri kullanılarak Japon bıldırcınlarında kullanılabileceği bildirilmiştir (73), fakat tohumlama uterus içine bir hipodermic iğne ile sperma depolamak suretiyle gerçekleştirilmiştir. Bu uygulama ile 4-6 gün süreyle % 75 fertil yumurta elde edilmiş, herhangi bir ölüme rastlanılmamış ve yumurta verimi etkilenmemiştir. Marks ve Lepore (46) uyguladıkları basit bir intravaginal suni tohumlama tekniği ile dişi bıldırcınların % 83�ünden fertil yumurta elde etmişler, 1 hafta süreyle topladıkları yumurtaların % 56�sının (% 45-73) fertil olduğunu belirlemişlerdir. Yumurta verimi ve mortalitede olumsuz etkisini görmemişlerdir.

Tablo 11. Genç ve yaşlı erkek ve dişilerden elde edilen yumurtaların kuluçka verim özellikleri ile çıkan civcivlerin canlı ağırlıklarına ait özet bilgiler (36).

Genç Erkek
X
Genç Dişi

Genç Erkek
X
Yaşlı Dişi
Yaşlı Erkek
X
Genç Dişi
Yaşlı Erkek
X
Yaşlı Dişi
Yumurta fertilitesi, % 71.0 81.4 64.9 76.6
Kuluçka randımanı, % 55.8 67.6 51.1 60.1
8.hf canlı oranı, % 80.1 77.8 71.1 83.1
8.hf canlı ağ., g 176.2 174.6 168.0 169.2

Bıldırcın Yumurta Verimi

Japon bıldırcınlarının gelişme hızları ve yumurta verimleri oldukça yüksektir. Japon bıldırcınlarının yumurta ağırlığı canlı ağırlığının % 7-8�i kadardır. Bu oran tavuklardaki % 3 ve hindilerdeki % 1 ile karşılaştırıldığında oldukça yüksektir (80). Erkekler yaklaşık olarak 36 günde, dişiler ise 42 günde eşeysel olgunluğa erişirler. İlk verim yılında 300 kadar yumurta verirler (77, 35).

Woodard ve Abplanalp (80) Şubat, Mayıs ve Eylül aylarında kuluçkadan çıkan bıldırcınlarda yaptıkları çalışmada 14 saat ışık kullanarak elde ettikleri sonuçları sırasıyla, % 50 verime ulaşma yaşı 49, 51 ve 54 gün, ilk yıl verimleri 201, 230 ve 218 yumurta, ikinci yıl verimleri 97, 104 ve 112 yumurta olarak bildirmişlerdir. 17 generasyon boyunca saf yetiştirilen bir sürüde 19. haftadan sonraki ortalama yumurta verimi % 70 bulunmuştur (15).

Yumurta ağırlığı 9-13 gram arasındadır, daha ağır yumurtalara da rastlanılabilirse de kabuk kalitesindeki bozukluklar ve çift sarılılık nedeniyle kuluçkalık yumurta olarak kullanılması mümkün değildir. Uzunluğu yaklaşık 30 mm, genişliği ise 24 mm�dir.

Beş bıldırcın yumurtasını bir tavuk yumurtasına eşdeğer kabul ederek değerlendirecek olursak; fosfor 5 kat, demir 7-8 kat, B1 vitamini 6 kat ve B2 vitamini 15 kat daha yüksektir (35). Yumurtanın kısımları ise; % 56.7 ak, % 34.7 sarı, % 7.4 kabuk ve % 1.2 kadarı zardan oluşmuştur. Yumurtanın içeriği ile ilgili bilgiler Tablo 6�da verilmiştir.

Tablo 6. Bıldırcın yumurtasının içeriği.

İçerik

Kabuksuz yumurta

Yumurta akı

Su

% 73.8

% 87.3

Protein

% 11.3

% 10.5

Yağ

% 12.4

% 0.1

Kül

% 1.0

% 0.8

Diğer

% 1.2

% 1.3

Imai ve ark.�nın (30) 23-33 °C ve % 67-90 nisbi nemde beklettikleri yumurtaların içeriklerini inceledikleri araştırmalarından elde ettikleri sonuçlar Tablo 7�de verilmiştir. Aynı araştırmada 0, 3, 7, 14, 21 ve 28 gün beklettikleri bıldırcın yumurtalarındaki ağırlık kayıplarını % 0.00, 0.94, 1.82, 2.99, 4.34 ve 5.90, hava boşluğunun yüksekliğini ise 1.4, 1.9, 2.7, 3.0, 3.4 ve 3.8 mm olarak tespit etmişlerdir. Kabuk, yumurta sarısı ve yumurta akı oranlarını 0. günde % 10.51, % 31.14 ve % 58.35, 7. günde % 10.55, % 32.16 ve % 57.30, 14. günde ise % 10.47, % 33.22 ve % 56.31 hesaplamışlardır.

Tablo 7. Bekletilen bıldırcın yumurtalarının içeriklerindeki değişiklikler (30).

Yumurta Sarısı Yumurta akı
İçerik 0. gün 7. gün 14. gün 0. gün 7. gün 14. gün
Su, % 50.03 51.18 52.68 88.04 87.32 86.51
Protein, % 15.78 15.31 14.75 Eki.98 Kas.62 Ara.20
Yağ, % 30.66 29.91 29.Mar Eseri Eseri 0.12
Serbest glikoz, % 0.23 0.24 0.26 0.49 0.52 0.54
Ph Haz.35 Haz.64 Haz.98 09.Şub 09.Ara Eyl.26

Wilson ve Huang (75) 5.00 ile 19.00 saatleri arasında 14 saatlik ışık gören bıldırcınların % 80�inin saat 16.00�dan sonra yumurtladıklarını bildirmişlerdir. Cooper (15) ise kendisinin geliştirdiği bir bıldırcın hattı ile yaptığı çalışmasında, 6.00 ile 20.00 saatleri arasında 14 saatlik ışık süresi ve 20-30 lükslük ışık şiddeti kullanmış ve yumurtaların % 60�ının 12.30�dan önce ve çoğunluğunun ise saat 9.00 civarında yumurtlandığını tespit etmiştir.

Ernst ve Coleman (21) m²�ye 43 ve 172 bıldırcın konarak büyütülen ve yumurtlama döneminde ferdi kafeslere alınan bıldırcınlarda 100 günlük yumurta verimini 83.5 ve 85.8 olarak tespit etmişlerdir. Yumurta ağırlığı yönünden herhangi bir farklılık bulamamışlardır. Bıldırcınların sık olarak büyütülebileceklerini ancak yumurta verimi için daha seyrek barındırılmaları gerektiğini vurgulamışlardır.

Kabuk ağırlığı ilk yumurtlanan yumurtalarda daha hafiftir. İlk yumurtalar sonrakilerden daha küçüktür. Bıldırcın yumurtalarının taşınmasında oldukça dikkatli olmak gerekir. Özellikle yumurta kabuğunun zayıflığı, yumurta zarının kuvvetli olması ve yumurtaların renkliliği nedeniyle yumurta kabuğu kolayca kırılabilmekte ve kırık fark edilmemektedir.

Kabuk renginde dikkati çekecek kadar varyasyon bulunmaktadır. Beyazdan açık ten rengi veya açık kahverengine kadar değişir. Genellikle mavi ve/veya kahverengi beneklidir. Kabuk rengi yumurtlanmadan 3.5 saat önce şekillenir (81). Yumurtalara araştırma amacıyla virus inokule edilecekse renklilik problem yaratabilir. Kabuk rengi bulaşık teli ve sabunlu bezle kolayca uzaklaştırılabilir (56). Dişi bıldırcınların yumurtladıkları yumurtaların büyüklüğü, şekli ve renk dağılımı kendine özeldir ve yumurtalarına bakarak dişileri ayırt etmede kullanılabilir (33).
 
Pes Patch Blog Pes 2009 Blog